30 Kasım 2008 Pazar

Neden Operatörler Mobil Pazarlamaya Ağırlık Vermeli?

Şu an bildiğimiz gibi Türkiye' de üç tane operatör var ve tüm mobil iletişim bu operatörler üzerinden sağlanmakta. Özellikle numara taşınabilirliğinin gelmesi ile beraber üç operatör de hem diğerlerinin abonelerini kapmak hem de sadık müşteri sayısını arttırmak amacı ile özellikle fiyat bazlı promosyonlu paketler geliştirdiler. Farklı reklam kampanyaları ile bu paketlerin iletişimini yaparken aynı zamanda rakiplerin çıkarmış olduğu paketlere de karşılık veriyorlar.
Sonuç olarak her nekadar farklı konumlandırmalar olsa da aşağı yukarı hizmet kalitesi ve katma değer sağlayan servisler hepsinde hemen hemen aynı ve süreç gösteriyor ki bundan sonra tüketicinin tercihinin belirleyicisi ücret olacak. Aboneler hangisinde faturaları düşük geliyorsa o operatörü seçecekler. Bu da operatörlerin fiyat rekabeti yapmasında ve dakika konuşma süresi üzerinden gerçekleştirdikleri karlılıklarının azalmasına neden olacak.


Bir diğer etken de wi-fi, wi-max gibi teknolojilerin gelişiyor olması. Her nekadar telekomünikasyon sektörü için getirisi yüksek olan teknolojiler olarak düşünsem de gelişen bu teknolojilerin operatörlerin canını yakacağı kesin. Neden derseniz şu an alt yapısı üzerinde çalışılan ve wi-fi üzerinden konuşma alternatifi sunan mobil cihazlar kapıda. Artık siz simcard olmadan ya da herhangi bir operatöre bağlı kalmadan da wi-fi ya da gelişecek wi-max üzerinden mobil cihazınızla internete bağlanarak şuankinden çok daha ucuza belki de bedavaya konuşabileceksiniz. (Türk Telekom çıkarmış olduğu WiRo servisi ile aslında bu teknolojinin kapıda olduğu sinyalini verdi, şu an ki en büyük problem bu servisin lisansının henüz Türkiye'de kullanım için verilmemiş olması, lisanstan sonra mobil iletişimde internet devreye girecek ve çok farklı alternatifler olacak.)

Belirttiğim bu etkenler aslında operatörlerin gelirlerinin büyük bir kısmını oluşturan konuşma sürelerinin azalacağını ve operatörler için de tehlike çanlarının çalmaya başladığını gösteriyor. İş de bu nedendendir ki operatörler karlılıklarının devamı için gelir kazandıracak yeni uygulamalar sunmak zorundalar. Bunlardan biri ve bence en önemlisi de Mobil Pazarlama. Eğer operatörler bu süreci iyi yönetir ve cep telefonlarını vazgeçilmez bir reklam mecrası haline getirirlerse bu anlamda kazançlarını da konuşmanın dışında farklı yönlere kaydırabilirler ki süreç de durumun bu şekilde gelişeceğini gösteriyor...

Ve 3G İhalesi Sonuçlandı

"28 Kasımda yapılan ihale ile geç de olsa Türkiye'deki mobil kullanıcıların 3G ile tanışması kesinleşti. İhalede A tipi 3G için Türkcell en yüksek teklifi vererek lisansı almış oldu. Vodafone B tipi lisansı alırken Avea da C tipi lisansı alarak kullanıcılarına bu servisden faydalandırabileceklerini gösterdiler. Bir nevi sektördeki sıralamaya benzer bir konum oluştu sanki"

Haber başlığımız bu ama benim üzerinde durmak istediğim iki konu var:

  1. Nedir bu A, B ,C tipi lisans ve kullanıcıların alıgılayacağı bir farklılık var mı?
  2. Konumuz olan Mobil Pazarlama bundan sonraki süreçten nasıl etkilenecek?

Ele aldığımız birinci konu ile başlayalım:

A tipi 40, B tipi 35, C tipi lisans da 30 Mhz i ifade ediyor.Mhz yükseldikçe daha fazla kişiye daha yüksek hızda hizmet verme imkanı bulunuyor. Bu konu ile ilgili araştırmalarım devam ediyor ama somut bir neticeye varmış değilim. Kısa bir süre sonra Mhz in 3G deki rolü ve son kullanıcı için ne kadar fark yaratacağı ile ilgili bir yazı yayınlayacağım.

Gelelim ikinci konumuza:

Bence 3G nin uygulamaya geçmesi ile öncelikli olarak cep telefonu kullanım alışkanlığımız değişmiş olacak, bu da yeni ve farklı uygulamaları beraberinde getirecek. Şu an genelde müzik ve görüntü indirme, alışveriş gibi aktiviteleri bilgisayar ile internetten yaparken cep telefonlarını da bu amaçla daha çok ve baskın bir şekilde kullanmaya başlayacağız. Cep telefonlarını zaten yanımızdan ayırmazken bu noktadan sonra bu cihazlar iletişim ve sağladıkları diğer faydaların (foto çekme, müzik dinleme vb.) yanısıra bizim için bilgiye ulaşmanın eşsiz kaynakları olacaklar. Hehangi bir konu ile ilgili herhangi bir anda internete bağlanarak interaktif bir işlem yapmamız ya da öğrenmek istediğimiz bilgiye ulaşmamız çok kolaylaşacak. Tabi ki cep telefonlarının ve mobil cihazların bu şekilde daha etkin olarak kullanılması pazarlama anlamında da ulaşılacak hedef kitlenin artmasına neden olacak. Bunun yanısıra şu anki bağlantı hızı nedeniyle uygulanamayan ve belirli kalıplar dahilinde kampanyalar yapılabilen mobil pazarlama alanında çok daha yenilikçi, yaratıcı ve insanları içine çeken kampanyalar görme şansımız olacak.

Cep telefonunun yeni amaçlar dahilinde yoğun olarak kullanılmaya başlanması ile mobil pazarlamaya burun kıvıran ya da uzak duran firmalar bu mecraya doğru çok geçmeden eğilmeleri gerektiğini anlayacaklar ve mobil pazarlamanın ekonomik olarak da genel pazarlama alanındaki oranı artmış olacak. Bu da sektördeki ajans sayısının artmasını tetikleyecek, operatörler getirisinden dolayı mobil pazarlamaya daha çok eğilecekler çünkü onlar için çok karlı bir kazanç kapısı olacak. Sektördeki gelişmelerin olumlu yönde devam etmesi ile operatörler ve ajanslar daha çok yetişmiş iş gücüne ihtiyaç duyacaklar. Ama şu an bu alanda deneyimli çok fazla kişi olmadığı için işi bilenler güzel paralar kazanacaklar, bilmeyenler öğrenmenin yöntemini araştıracak. Ve sirkülasyon bu şekilde büyüyerek devam edecek, diye düşünmekteyim. Ve bloğumuza adını da veren mobile warketing alanında 3G mobil pazarlamanın en etkili silahlarından biri olacak...

Son bir ekleme: Operatörler altyapılarını haziran, temmuz gibi bitirerek o tarihlerde 3G yi uygulaya koymayı planlıyorlar. Öncelikle belirli illerde 3G den faydalanmaya başlayacağız daha sonra Türkiye'nin tamamı servisden faydalanılması için kapsamı alanı altına alınmış olacak. Belirlenmiş bir ücret skalası yok ama ilk etapda yatırım maaliyetinden dolayı ucuz olmayacağı kesin. Operatörler arası rekabette bu alanda kendini gösterirse her cebe uygun farklı paket seçenekleri olacaktır.

25 Kasım 2008 Salı

Hayali Kampanya 1: İnternet Mağazalarına Mobil Pazarlama Fikri

Şu an bir çok firma internetten satış yapmakta, bir çoğu zarar etse de şu an tekelleşmiş ve bu işi gerçekten hakkıyla yapan firmalar var. Yurtdışında amazon, Türkiye' de Hepsiburada bu sitelere verilebilecek en güzel örnekler. Oturmuş olduğunuz yerden, isediğiniz herhangi bir ürünü, diğerleri ile kıyaslayarak ve daha önce kullananların da fikrini alarak satın alabiliyorsunuz bu sitelerden. Üstelik evinize kadar getiriyorlar. Aslında bir tüketicinin arayıp da bulamadığı bir satın alma şekli. Biz Türkler satın almadan önce ürünü şöyle bir elimize alıp mıncıklamayı, koklamayı severiz ama olsun alışkanlıklar da değişiyor.

Peki evimizde ya da işyerinde internetten bilgisayar kullanarak alış veriş yaparken neden istediğimiz herhangi bir zamanda ya da yerde alışveriş özgürlüğümüz olmasın, her zaman bizimle olan sevgili ceptelefonlarımızla bu siteler üzerinden alışveriş yapmayalım?

Bu tarz sitelerin şu an en büyük problemi var olan sistemin yavaşlığından dolayı wap uyumlu sayfalarının etkin olarak kullanılamaması. Haklı olabilirler. Ya biz sadece spesifik bir ürüne alıcıyı yönendirip bütün o diğer ayrıntılardan kurtulsak ve bu şekilde işlemi hızlandırmaya çalışsak?

Kurgu 1:

İnternetten alışveriş sitesi tüketicinin önceki yapmış olduğu alışverişlerin database ine sahiptir ve bu bilgileri kendi çıkarına kullanır. Psikoloji kitapları almış birine yeni çıkan ya da o kişinin henüz alışveriş listesine eklemediği bir psikoloji kitabının kısa bir tanıtımını ve sadece bu kitabı almak için yönlendirebileceği bir linki mesaja ekleyerek kişiye gönderir. Link sadece o ürüne yönlendireceği için gereksiz dosyaları indirmek zorunda kalmaz. Kişi linki tıklar. Kullanıcı bilgilerini, kredi kart bilgisini ve daha önce girdiği adres bilgisini girer ve alış verişini yapar.(Belki güvenlikle ilgili problem olabilir ama detayını araştırmak lazım)

Kurgu2:

Kişi sinemadan çıkar ve lokasyon bazlı mobil pazarlama uygulamasından cep telefonuna mesaj gelir. "Seyretmiş olduğunuz filmin soundtrack albümünü satın almak için linki tıklayın." Link tıklanır, benzer prosedürler (güvenlikle ilgili hala şüphelerim var) ve satın alma işlemi.

Düşünsenize Çağan Irmak' ın Issız Adam filminin çıkışında acaba kaç gözü yaşlı seyirci bu tarz bir mesaja olumlu cevap verir ve gerçekten muhteşem diyebileceğimiz şarkıların bir araya getirilmiş olduğu soundtrack albümünü anında alırdı ?

Mobil Pazarlamada Teknoloji: Wi-Fi

Wi-fi; Wireless fidelity kelimelerinin ilk iki harfinin kullanılarak ortaya çıkartılmış bir kısaltma wi-fi. Basitçe kablosuz network demek. İnternete herhangi bir kablolu bağlantınız olmadan otel odasından, odanızdaki koltuktan, seminer salonunda bulunduğunuz yerden kablosuz internete erişmenizi sağlıyor. Evde işyerinde, okul kampuslerinde, havaalanlarında kafeteryalarda, ve diğer halka açık alanlarda kullanılabilecek bir sistem. Wi-Fi IEEE 802.11g,802.11b yada 802.11a diye bilinen telsiz teknolojilerini kullanıyor. Bu firekansları kullanmak için herhangi bir lisans alınması da gerekmiyor. Şu an bazı cihazlar her iki standardı da destekliyorlar.

WIRELESS (KABLOSUZ) LAN STANDARTLARI
IEEE 802.11b :
Yüksek hızlarda daha uzak noktalara veri iletimine olanak sağlar. Bu standart IEEE'nin 802.11 orjinal standardından 5 kat daha fazla veri hızına ulaşarak saniyede 11 Mbit verinin iletilmesini mümkün kılar.802.11b genellikle ofis ortamları, hastaneler, depolar ve fabrikalar gibi ortamlarda kullanılmaya oldukça uygundur. Özellikle konferans salonları, çalışma alanları ve kablo çekmenin tehlikeli olduğu noktalarda ağ bağlantısı sağlanması için uygun bir teknolojidir. Kısaca 802.11b, WLAN'lar mobilitenin gerekli olduğu ve orta hızlı ağ bağlantılarına ihtiyaç duyulan alanlarda kullanılır.

IEEE 802.11a :
802.11a standardı, 802.11b standardının hızlı ethernet karşılığıdır. Bu standartla birlikte veri iletim hızı 802.11b'ye göre 5 kat daha arttırılarak saniyede 54Mbit'e çıkarılmaktadır. 802.11b'ye benzer olarak bu standardın kullanım bulacağı alanlar, yüksek veri hızlarını gerektiren verilerin ve içeriğin iletilmesi gereken durumlardır. Her ne kadar 802.11a'nın hizmet kalitesine yönelik özellikleri henüz belirlenmemiş olsada, sağladığı çok yüksek veri hızı doğru alanlarda kullanıldığında belli sonuçlar verebilir. 802.11a'da yüksek frekanslar (5GHz) kullanılmasından dolayı kayıplar artmakta ve 802.11b'ye göre aynı mesafeye erişebilmek için daha fazla güç gerekmektedir.

Wi-Fi (802.11b) aşağıdaki kullanımlar için daha uygundur:
  • Yüksek band genişliği (>2MB) gerektiren LAN uygulamaları
  • Daha geniş kapsama alanı gerektiren uygulamalar
  • Güvenlilirlik gerektiren uygulamalar
  • Mevcut ekipmandan faydalanmak
  • Dosya eklemeli e-mail alma-gönderme
  • Web Tarama
  • Dosya Paylaşımı



5 Kasım 2008 Çarşamba

Mobil Pazarlamada Teknoloji:Bluetooth

Bluetooth, kablosuz kısa-mesafeli, ses ve veri haberleşmesini sağlamak için oluşturulmuş ve standard çalışmaları hala devam eden bir sisteme verilen addır. Bugün pek çok insanın kullandığı televizyonların uzaktan kumandası, aslında Bluetooth’un atası sayılabilir. Ancak aradaki en büyük fark, şu an kullanılmakta olan uzaktan kumandalar (TV vb.), IrDA (infra Red Data Association), kızıl ötesi ışık ile veri iletişimini sağlamaktadır. Bluetooth’da ise 2.4 GHz’de radyo dalgaları kullanılmaktadır, dolayısıyla IrDA gibi doğrudan görüş hattı gerektirmemenin üstünlüğünü sunmaktadır.

Bluetooth ismi:

Bluetooth adı, 940 ve 981 yılları arasında yaşamış olan, Danimarka kralı Harald Blatand’dan gelmektedir. Kral Blatand yönetimi süresince ülkesindeki insanların birbirleriyle konuşmalarını dolayısıyla yakınlaşmalarını sağlamıştır ve Danimarka ile Norveç’i birleştirmiştir. Aslında bir Viking olan kral Blatand’ın adı İngilizceye Bluetooth olarak geçmiş, kısa-mesafeli haberleşme sistemi fikrini ortaya atanlar tarafından bu sisteme, Kral Harald Bluetooth’un anısına atfen, Bluetooth adı verilmiştir. Bugün, insanların birbirleriyle konuşmasını salık veren ve Norveç ile Danimarka’nın birleşmesini sağlayan Kral Bluetooth’un adı, cihazların birbiriyle haberleşmesini ve bilgisayarlar ile telekom dünyasının birleşmesini sağlayan sistemin adıdır.

Bluetooth fikri:
Bluetooth fikri ilk kez 1994 yılında Ericsson firması tarafından gündeme getirilmiştir. İlk olarak cep telefonları ile dizüstü bilgisayarları biribirine kablosuz olarak bağlama düşüncesiyle ortaya çıkmış, daha sonra mobil veri (data) kullanımının daha çok artacağı görülünce tüm kısa-mesafeli veri ve ses haberleşmesini içerisine alacak bir sisteme dönüştürülmüştür. Önümüzdeki yıllarda, daha önce mobil ses iletişimi gelişiminde olduğu gibi, mobil veri iletişimininde yaygılaşacağına kesin gözüyle bakılmaktadır. Bu gelişimin Bluetooth ile birlikte olacağı ise kaçınılmazdır.

Bluetooth Özel Çalışma Grubu (Bluetooth SIG):

İster haberleşme, isterse farklı bir alan olsun, Dünya genelinde standartlar devletin kontrolündeki belli kurumlar veya kar-gütmeyen organizasyonlar tarafından belirlenir. Örneğin Avrupa’daki haberleşme sistemlerinin standartları ETSI tarafından, Amerikadaki bazı standartlar ise ANSI tarafından tanımlanır. Türkiye’de ise TSE pek çok standardı belirler ya da ETSI gibi gruplar ile işbirliği yaparak bu standartları oluşturur. Bluetooth ise bu konuda farklı bir yapıya sahiptir. Geleneksel yapılanmanın tersine Bluetooth standartları Bluetooth SIG (Special Interest Group) adı verilen Bluetooth Özel İlgi Grubu tarafından belirlenmektedir. Bu grup ilk olarak Ericsson, Nokia, IBM, Intel ve Toshiba tarafından kurulmuş, daha sonra bu gruba aralarında Motorola, 3Com, Microsoft, Lucent, Qualcomm gibi dev firmaların da bulunduğu yaklaşık 1500 firma katılmıştır. Bu firmalar sürekli bir işbirliği içerisinde çalışmalarını sürdürmektedirler.Bluetooth standartları, diğer standartların aksine, tümüyle ücretsiz olarak herkese açık standartlardır.

Bluetooth’un kullanım alanı:

Bluetooth’un kullanım alanı olabildiğince geniştir. Kısa-mesafeli haberleşmede hayal edilebilecek pek çok şeye alt yapı sağlayabilmektedir. Bir kaç örnek vermek gerekirse:
-Cep telefonları arasında ya da cep telefonuna ücretsiz bilgi akışı yapmanızı sağlar.
-Bilgisayarınızın, yazıcınızın, farenizin kablolarını atabilir, tümüyle kablosuz bağlatıya geçebilirsiniz,
-Bluetooth ile donatılmış cep telefonunuzu çantanızda taşırken, kulağınıza takılı olan kulaklık-mikrofon ile telefon konuşmanızı yapabilirsiniz,
-Arabanızla yolculuk ederken arabanızda bir sorun olduğunda Bluetooth’lu arabanız ve cep telefonunuz aracılığı ile arabanızın tüm diyagnostik bilgilerini servise aktarabilir, hatta servisin aynı altyapı üzerinde arabanıza müdahale etmesini sağlayabilirsiniz,
-Amerika’da, tümüyle Bluetooth altyapısına geçmiş olan “Holiday Inn Hotel”in lobisinde otururken, cebinizden Bluetooth’lu “e-mail kalem”inizi çıkarıp bir kağıdın üzerine istediklerinizi yazip “Gönder” tuşuna basarak e-postanızı gönderebilirsiniz.
-Bluetooth’lu arabanızla Boğaz Köprüsünden veya herhangi bir otoyol gişesinden beklemeden geçiş yaparken arabanız gişe ile haberleşip kredi kartınızdan gerekli ödemeyi otomatik olarak yapabilir. Aynı araçla, aynı işlemi Avrupa gezisine çıktığınızda da yapabilirsiniz.Daha pek çok bunlar gibi pek çok örnekler verilebilir.
(Kaynak:www.doctus.org)

4 Kasım 2008 Salı

Mobil Pazarlamada Teknoloji: 4G Nedir?

"4. Nesil GSM Hizmeti" 4G, dördüncü nesil kablosuz telefon teknolojisidir. Diğer GSM standartları gibi hücresel bir ağ sistemi kullanması ve üçüncü nesilde ortaya çıkan kapsama alanı sorunu başta olmak üzere bazı sorunları çözmesi beklenmektedir. Bağlantı hızı cep telefonlarında 100mps , wi-fi networklerde 1Gbps'dir. aynı zamanda wimax band genişliği ile aynı boydadır.

'4G', İletişimler sisteminde, 'dördüncü nesil' terimine ait bir ilintilendirmedir.Bir 4G sistemi, daha önceki nesillerden daha yüksek veri hızları temeline dayanan "herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde", ses, veriler ve akan çoklu kitle iletişimin kullanıcılara hizmet verebileceği, uçtan uca IP çözümü sağlayacaktır. 4 G'nin ne olduğuna dair resmi bir tanımlama yapılmış olmasada, 4G'ye ait tahmini hedefler, aşağıda yer aldığı şekilde özetlenebilir:

4G tamamıyla IP tabanlı, kablolu veya kablosuz bilgisayar,tüketici elektroniği,iletişim teknolojileri ve iç ve dış ortamlarda sırası ile servis kalitesi ve yüksek güvenliğiyle herhangi bir zamanda herhangi bir yerde her türlü ağ hizmetini tek bir noktada birleştirerek makul fiyat ve tek faturalandırmayla gerçekleştirecek, 100 Mbit/s ve 1 Gbit/s veri iletim kapasitesini sağlayabilen sistemlerin sistemi ve ağların ağı olmayı hedefleyen bir hizmettir. Hedefler 4G, hizmet kalitesi (HK) ve kablosuz genişband erişimi,Çok ortamlı mesajlaşma hizmeti, video sohbet, taşınabilir TV, yüksek çözünürlüklü TV kapsamı, DVB, gibi gelecek olan uygulamaların hız gerekliliklerini oturtmak, ses ve veriler gibi minimal hizmet ve "herhangi bir zamanda-herhangi bir yerde" gerçekleşen diğer hizmetler için geliştirilmiştir.

4G çalışma grubu, aşağıda yer alan konuları, 4G kablosuz iletişim standardının hedefleri olarak tanımlamış bulunmaktadır

-Işıksal iletim hızı ve verimliliğinde bir sistem (bit/s/Hz ve bit/s/Hz/site),

-Yüksek şebeke kapasitesi: her hücrede daha fazla eşzamanlı kullanıcı,

-Alıcı, istasyona göre, fiziksel olarak, yüksek hızlarda hareket ediyor olduğundan, 100 Mbit/s hızındaki nominal veriler ve alıcı ile istasyon 1 Gbit/s hızda, ITU-R tarafından oldukça sabit pozisyonlarda yer almaktadırlar.

-Dünyadaki herhangi iki nokta arasındaki, en azından 100 Mbit/s veri hızı.

-Türdeş olmayan ağlar arasında düzgün yayınım, -Kusursuz bağlantı ve birden fazla ağ arasında küresel dolaşım,

-Gelecek nesil çoklu ortam destekleyicilerinde yüksek hizmet kalitesi (gerçek zamanlı ses, yüksek hızda bilgi, -yüksek çözünürlüklü Tv-video içeriği, taşınabilir TV, vs.)

-Mevcut kablosuz standartlarla birlikte işlerlik, ve -Paket anahtarlamalı ağ. Özetle, 4G sistemi ; tüm 4G kullanıcılarının minimum gereksinimlerini karşılamak için ağ kaynaklarını etkili bir biçimde kullanıp paylaştırması gerekir.
(Kaynak:wikipedia.org)